Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında uzlaştırma kurumu, ceza yargılamasında alternatif çözüm yollarından biridir. Bu süreçte, mağdur ile şüpheli veya sanığın kendi aralarında uzlaşma sağlaması mümkün görünse de, hukuken geçerli bir uzlaşma sayılabilmesi için belirli şartların sağlanması zorunludur.
Uzlaştırmanın Hukuki Dayanağı
CMK’nın 253. ve devamı maddeleri, uzlaştırma sürecini düzenlemektedir. Bu hükümlere göre uzlaştırma, yalnızca uzlaştırmacı görevlendirilmesi suretiyle yürütülebilir. Dolayısıyla mağdur ve şüpheli/sanığın doğrudan kendi aralarında uzlaşmaları — bir uzlaştırmacı aracılığıyla yapılmadığı sürece — resmî olarak geçerli bir uzlaşma sayılmaz.
Kendi Aralarında Uzlaşma Geçerli mi?
Tarafların kendi aralarında anlaşmaları mümkündür; ancak bu durum, Ceza Muhakemesi anlamında uzlaşma sonucu doğurmaz.
Yani:
-
Şüpheli veya sanık mağdurun zararını karşılayabilir,
-
Mağdur şikayetinden vazgeçebilir,
ancak bu durum uzlaşma raporu veya uzlaştırma tutanağı ile belgelenmediği sürece uzlaşma olarak kabul edilmez.
Uzlaşma işleminin geçerli olabilmesi için;
-
Dosya uzlaştırmaya uygun olmalı (uzlaşmaya tabi bir suç olmalı),
-
Cumhuriyet Savcısı veya Mahkeme tarafından uzlaştırmacı görevlendirilmiş olmalı,
-
Uzlaştırma süreci resmî olarak yürütülmeli ve EYOSİS üzerinden kayıt altına alınmalıdır.
Uzlaşma Dışında Tarafların Anlaşmasının Etkisi
Taraflar kendi aralarında zarar tazmini, özür veya telafi gibi yollarla anlaşsalar da, bu durum savcılık veya mahkeme nezdinde uzlaşma olarak değerlendirilmez. Ancak, mağdurun zararının giderilmesi ve şikayetinden vazgeçmesi, kovuşturma veya ceza miktarı üzerinde hafifletici etki doğurabilir.
Uzlaştırmacı Aracılığıyla Uzlaşmanın Önemi
Uzlaştırmacı, taraflar arasında adil, tarafsız ve hukuka uygun bir iletişim köprüsü kurar. Bu nedenle, yalnızca uzlaştırmacı aracılığıyla sağlanan uzlaşmalar;
-
Resmî geçerlilik kazanır,
-
Yargılamayı sona erdirir,
-
Taraflar açısından hukuki bağlayıcılık oluşturur.
Kendi aralarında yapılan anlaşmalar ise uzlaşma hükmü doğurmaz ve dosyanın kapatılması için yeterli değildir.
Sonuç
Mağdur ile şüpheli veya sanığın kendi aralarında uzlaşmaları mümkündür; ancak bu durum resmî bir uzlaşma olarak geçerli değildir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre uzlaşma sürecinin geçerli olabilmesi için mutlaka Adalet Bakanlığı tarafından görevlendirilen bir uzlaştırmacı aracılığıyla yürütülmesi gerekir.
Dolayısıyla, taraflar arasındaki bireysel anlaşmalar yalnızca destekleyici veya hafifletici nitelikte sonuçlar doğurabilir, dosyanın kapanması için yeterli değildir.
Uzlaştırmacı Temel Eğitimi için tıklayınız.
Uzlaştırmacı Yenileme Eğitimi için tıklayınız.