Bilirkişinin ve Bilirkişi Raporunun Hukuki Niteliği

Bilirkişi hukukî niteliği, bilirkişinin yasal süreçlerde danışmanlık sağlayan, mahkemelerde uzmanlık alanına göre görüş bildiren ve raporlar hazırlayan bir uzman olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, bilirkişinin raporu, mahkeme tarafından ciddiye alınır ve davanın çözümünde etkili olabilir.

1. Bilirkişinin Hukuki Niteliği
 

Davada özel veya teknik bilgi gerektiren, hâkim tarafından çözümü bilinmeyen konularda oy ve görüşüne başvurulan bilirkişinin, hukuki niteliği konusunda doktrinde farklı görüşler ileri sürülmektedir. Bu görüşler, bilirkişinin delil mi, yoksa hâkimin yardımcısı mı olduğu hususu ile ilgilidir. Bilirkişi, hâkimin sahip olmadığı ancak kendisinin sahip olduğu özel veya teknik bilgi sayesinde dava ile ilgili karar alınmasına yardım ettiğinden hâkimin yardımcısı olarak adlandırılabilir. Ayrıca bilirkişi incelemesi HMK’da ispat ve deliller başlığı altında düzenlenmiştir. Ancak burada delil niteliği taşıyan bilirkişinin kendisi değil, hazırlamış olduğu rapordur. Dolayısıyla bilirkişiyi hâkime yardımcı olan kişi, bilirkişi raporunu da delil olarak nitelendirmek kanaatimizce daha doğru olacaktır.
 

2. Bilirkişi Raporunun Hukuki Niteliği

 

Bilirkişi raporu doktrinde takdiri delil olarak kabul edilmektedir. Takdiri deliller hâkimin serbestçe değerlendireceği delillerdir. Bilirkişi raporunun delil niteliği taşıdığı, ancak hâkimin bilirkişi raporuyla doğrudan bağlı olmadığı ifade edilebilir. Hâkimin bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirmesi oldukça hassas bir konudur. Zira hâkimin önünde özel ve teknik bilgi içeren, kendisinin bilgi sahibi olmadığı bir bilirkişi raporu bulunmaktadır. Dolayısıyla hâkim raporu keyfi bir şekilde görmezden gelemez. Hâkim yapmış olduğu değerlendirme sonucu bilirkişi raporunu yeteri derecede tatmin edici bulmamışsa ek rapor isteyebilir ya da yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Şayet hâkim, bilirkişi raporundaki özel veya teknik açıklamalardan yola çıkarak, bilirkişi raporunda varılan sonucun yanlış olduğunu takdir edebilecek derecede bilgi sahibi olmuşsa yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmadan, bilirkişi raporunun aksine de karar verebilir. Çünkü hâkime HMK m. 282 hükmü uyarınca bilirkişi raporunu serbestçe değerlendirme yetkisi verilmiştir. Ancak bu yetki sınırsız değildir ve keyfi olarak kullanılamaz.
 

Sitemizi kullanarak çerezlere (cookie) izin vermektesiniz. Detaylı bilgi için Çerez Politikamız'ı inceleyebilirsiniz. TAMAM